17 Aralık 2012 – 13 Ocak 2013 tarihleri arasında Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezinde gerçekleştireceği etkinlikte YAYGARA, ‘Göz Kararı’ sürecinde; irade ve tavrın, otoriteyi sorgulayan, güncel gerçeklikle hesaplaşan, asıl olanın meselesini ortaya çıkaran, bireyin alternatif özelliklerini ve sosyal alanın çeşitliliğini yücelten bir anlayışla, günümüz sanatçılarının akıl ve vicdanlarının kararını ortaya koymaya çalışacaktır.
17.12.2012 – 13.01.2013 Açılış/Opening : 17 Aralık / December 2012, 18:00
ÇANKAYA BELEDİYESİ ÇAĞDAŞ SANATLAR MERKEZİ
YAZARLAR // ŞEVKET ARIK / FIRAT ARAPOĞLU / NEVİN YALÇIN BELDAN / HAKKI ENGİN GİDERER
GÖZ KARARI
Gözün hikayesi, nesnenin kendi gerçekliği ve zihnimizde oluşan kurgusal gerçekliğinin inşasını anlatır. Her şeyin temeli olan ‘Var olmak’ fikri, aynı zamanda görünür olmanın zorunluluğunu da içerir. Zihnimiz bu duyumsanabilir olanı sınıflandırırken, kendi gerçeğini yeniden şekillendirir. Böylece gözün kararı, zihinde sorgulanarak, aklın ve vicdanın kararını inşa eder. Günümüz iletişim ortamında hemen her şey görsel algılama alanı üzerinden şekillenmektedir. İmajların, göstergeler halinde zihinlere baskıcı bir etkiyle sunulduğu, görsel şoklamalara maruz kalan insanların, gerçekte neyi gördüğü ve nasıl anlamlandırdığı hep muğlak bir durumdur. Bu muğlaklığın sürekliliğini isteyen odaklar, kendi gözetleme kulelerinden büyük bir göz gibi her şeyi seyretmekte ve istediği an müdahale etmektedir. Emperyalizmin gökdelenlerinde senaryolar hazırlanıp toplumların kaderi kurgulanırken, yaşayacağı coğrafyanın sınırları bile neredeyse ‘göz kararı’yla belirlenmektedir. Şimdilerde ise toplumsal alanda yaşam tarzlarının sınırları belirlenmeye çalışılırken, siyasi ayrımcılık, inançların ötekileştirilmesi, otoritenin dönüştürülmesi, bireyin özgürlüklerinin sınırlarını sorgulanır bir hale gelmesi söz konusudur. Otorite yeni bir birey ve toplum tasarımı yaparken, onun şeklini de kendi belirlemek istemektedir. Gerçeğe açılan pencere olarak bakma, görme ve anlama süreci, maniple edilmiş görüntülerle her zaman aldatılabilir. Bu aldatılmışlık hali bir süre sonra zihnin kontrol edemediği bir bağımlılığa dönüşür. Ve otorite tarafından kurgulanmış durumun sahnelendiği her görüntüyü sorgulamadan izlemeye başlar. Birey artık gördüğünün etkisiyle şekillenen bir dünyaya transfer olmuş demektir. Kitleleri tasarlayan yeni olanaklar çoktan devreye girmiştir ve işlemektedir.
Günümüz insanı tam da ‘göz bebeği’nden isabet almıştır. Hipnotik bir hal ile, kendi gerçeği ve görüntüleri arasında uykuya dalmış durumdadır. Bu süreç, onu kodlamak ve kumanda etmek için ideal bir ortamdır. Daha öncesinde gizli kodlarla tasarlanmış ve uygun ortamda harekete geçecek olan kitle artık hazırdır. Ve müdahale başlamıştır. Ancak gözün bağımlı hali, bireyi uyur gezer halde dolaştırmaya devam etmektedir. Nitekim gözle oranlanarak belirtilen miktar, gözle yapılan ölçme ya da oranlama, anlamına gelen “Göz Kararı” ölçüyü kaçırmış ve odağını kaybetmiştir.
Bu durumdan çıkmanın yolu sadece görünen gerçeğe değil, algılayan zihinlere müdahale ile mümkündür. Artık sanal ortam tecridinden uyanmak, gerçeğin kendisine evrilmek ve dönüşmek gerekmektedir. Dolayısıyla “Göz Kararı” sürecinde Yaygara, irade ve tavrın, otoriteyi sorgulayan, güncel gerçeklikle hesaplaşan, asıl olanın meselesini ortaya çıkaran, bireyin alternatif özelliklerini ve sosyal alanın çeşitliliğini yücelten bir anlayışla, günümüz sanatçılarının akıl ve vicdanlarının kararını ortaya koymaya çalışacaktır.
Metin: Şevket Arık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder